ZEKİ ŞAN


TARİHTE YAŞADIĞIMIZ AYAKLANMALAR ANZAVUR İSYANI

.


TARİHTE YAŞADIĞIMIZ AYAKLANMALAR

ANZAVUR İSYANI

 

Kurtuluş Savaşı’nın başladığı günlerde Osmanlı Padişahının ve İngilizler’in kışkırtmaları ve teşviki ile Milli kuvvetleri yok etmek için hilafet ordusu adı ile kurulan Kuvva-i İnzibatiye tarafından çıkarılan ayaklanmalardır. Anzavur halkın huzursuzluğundan faydalanarak Çerkes köylerinde Milli teşkilatı kötüleyici konuşmalar yaptıkları, Bu kışkırtma üzerine Pomaklardan Gavur İmam ve Şah İsmail etrafına topladıkları, Anzavur’da topladıkları adamları Gavur İmam’a bırakarak Yeniceye hareket eder. Bu sırada gerek İngilizlerin ve gerekse Sarayın, Anzavura ulaştırılmak üzere, silah, cephane ve para gönderdikleri. İstanbul hükümetinden para yardımı alan Anzavur arkadaşları ile Biga ve Gönen İlçelerini ele geçirmek için plan hazırlamaya başlamışlardır. Durumu haber alan Ankara Hükümeti, Süleyman ve Rahmi Bey’in Kumandasındaki kuvvetler ile Biga’ya hareket ettikleri, 14.Kolordu komutanı Yusuf İzzettin Paşa ,bütün milis kuvvetlerinin Balıkesir’de toplanmasını emretmiş, Biga’yı yağmalayan Anzavur Ahmet, Balıkesir’den Susurluk ve Gönen yönüne geçtiği, 16 Nisan 1920′de Anazavur kuvvetleri Susurluk’un güneyindeki Yahya Köyde sıkıştırılmış ve yapılan çarpışmada bozguna uğratılmıştır. Bu yenilgi üzerine Anzavur Ahmet, önce Karabiga’ya sonra da deniz yolu ile İstanbul’a kaçarak canını kurtarmıştır.

AFYON AYAKLANMASI

Yozgat ayaklanmasının çıktığı sırada Yunanlıların kışkırtmasıyla Afyon bölgesinde de, Çopur Musa çevresindekilerle ayaklandığı, Çopur Musa din elden gidiyor propagandası yapmaya başladığı, Kuvay-i Milliye birliklerinin Çopur Musa’nın üzerine gitmesiyle, Çopur Musa Yunan tarafına sığındığı,

ALİ BATI İSYANI

Kurtuluş Savaşını başladığı günlerde düzensizlik ve karışıklıklardan faydalanarak çıkarılan isyandır. Ali Batı, Midyat’ın güneyinde hayatlarını sürdüren bir aşiretin başına geçtikten sonra İngilizlerden de yardım alarak isyan etmiştir. Onun asıl gayesi burada bir Kürdistan devleti kurmak olduğu için, silahlı adamları ile Nusaybin’e girmiş, isyan haberini alan Mardin 5. Tümen Kumandanlığı, 3. Tabur Kumandanı Yüzbaşı Yusuf Ziya’yı Nusaybin’e göndermiştir. Yusuf Ziya’nın müfrezesi Karakurt Köyü yakınlarında Ali Batı’nın askerleri ile savaşa tutuşmuş ve kaçan Ali Batı’yı saklandığı Medah denilen yerde kıstırarak iki saat süren çarpışma sonunda ölü olarak ele geçirmiştir.

BOLU VE DÜZCE İSYANLARI

Kurtuluş savaşı sırasında gerek İstanbul Hükümeti’nin ve gerekse İngiliz’lerin kışkırtması ile milli kuvvetlere karşı girişilen ayaklanmalardır. İstanbul hükümeti tarafından desteklenen Kuva-i İnzibatiye Kuvvetleri Düzce’de ayaklanma çıkarmışlardır. Asiler ilçenin dışında bulunan Müfreze Karargahını basarak, Müfreze Kumandanını esir almışlardır. Asilerin elebaşları arasında Berzak Sefer, Çerkez Koçi Bey, Maan Ali gibi kimseler bulunmaktadır. Düzce ayaklanması kısa zamanda Bolu’ya da sıçramış, Beypazarı’ndan bir kısım halk da bunlara katılmıştır. Bolu boğazını tutan Jandarmalar, asileri durdurmayı başaramayınca ayaklanma Gerede ve Mucur taraflarına da sıçramıştır. Kısa zamanda bütün bölgeyi tesiri altına alan bu ayaklanmayı bastırmak üzere Binbaşı Şemsettin ve Kaymakam Arif Beyler kumandasında milli kuvvetler harekete geçirilmiştir. Kısa zamanda çeşitli yerlerde yapılan çarpışmalar sonunda Bolu, Beypazarı, Nallıhan, Çarşamba, Mudurnu, Düzce, Hendek ve Gerede kasabaları asilerden temizlenmiştir, halkı kışkırtan elebaşılar idam edilmişlerdir. Birinci Düzce isyanından hemen sonra, milli kuvvetlerin Yozgat isyanını bastırmak için görevlendirilmesi üzerine, bu durumdan faydalanmak isteyen Abaza ve Çerkezler, İkinci defa Düzce ve Hendek dolaylarında ayaklanmışlardır. Bolu dağına gönderilen birlik, gece yarısı asiler tarafından pusuya düşürülmüş ve asiler bir çok milli kuvvet subayını şehit etmişlerdir. Bu durum üzerine görevlendirilen yeni milli kuvvetler bir buçuk ay sonra ikinci defa bu bölgede çıkan ayaklanmayı bastırmışlardır.

BOZKIR İSYANI

Kurtuluş savaşı sırasında Bozkırlı Zeynel Abidin tarafından iki defa çıkarılan ayaklanmadır. Konya Valisi Cemal Bey ve İngilizlerin İstanbul’da bulunan papazı ile sıkı ilişkiler kurarak işe başlayan Bozkırlı Zeynel Abidin, bunlardan aldığı yardım ve direktiflerle Bozkır’a

girmiş, karşı koyanları öldürerek Jandarmaların ellerinde bulunan silah ve malzemeleri ele geçirmiştir. Bu sırada Beyşehir’den gelen süvari kuvvetlerini de esir alan asiler, Konya’dan gelen uyarıcı konuşmalar sonunda dağılmışlardır. Fakat asiler Konya’nın güvenlik altına alınacağı haberini alınca, tekrar harekete geçerek başlarında Bozkırlı Zeynel Abidin, Hoca Abdullah, Hoca Sabit ve Hoca Abdülhalim Efendiler bulunduğu asiler Bozkır’ın güney-batı sırtlarına kadar gelmişlerdir. Kasabaya haber göndererek Milli Kuvvetleri istemediklerini bildiren asiler, kendilerine tatmin edici bir cevap verilmediği gerekçesi ile tekrar Bozkır’a girmişlerdir. Asilerin isyanını bastırmak görevini alan Yarbay Arif Bey bütün kuvvetleri ile isyancıları Adana’da sıkıştırmış ve hemen hepsini yok etmiştir. İsyanın elebaşları daha sonraları çeşitli yerlerde yer yer ayaklanmalar çıkarmışlarsa da Milli Kuvvetler tarafından ezilmişlerdir.

CEMİL ÇETO İSYANI

Kurtuluş Savaşı sırasında Fransız ve İngilizlerden yardım alarak Bahtiyar Aşireti Reisi tarafından çıkarılan ayaklanmadır. Bahtiyar Aşireti Reisi olan Cemil Çeto, Kürt Teali Cemiyeti prensiplerine uygun olarak İngilizlerden yardım almış ve Doğu’da bir Kürdistan Devleti kurmak için ayaklanmıştır. Milli Kuvvetler Cemil Çeto kuvvetlerinin kısa zamanda dağıtmış ve kendisi ile oğlu yakalanarak idam edilmişlerdir.

ÇERKEZ ETHEM AYAKLANMASI

Yunanlıların İzmir’i işgalinden sonra, Çerkez Ethem topladığı kuvvetlerle Salihli Cephesi’ni kurmuş ve kendini de cephe komutanı ilan etmiştir. Kuvayi Seyyare adıyla anılan süvari birlikleri yalnız istilacı düşmana karşı değil, Anzavur’un ezilmesinde, Düzce, Adapazarı ve Yozgat ayaklanmalarının bastırılmasında yararlılık gösterdiği, Ankara hükümeti Erkanıharbiye reisi İsmet Bey (İnönü), Ethem’in birliklerinin kesin olarak disiplin altına alınması için emir verdiği, Batı cephesinin harekete geçtiğini gören Ethem T.B.M.M. Reisliğine Meclisi’de aşağılayan ve Mustafa Kemal’in Bilecik’ten dönerken Ankara’ya götürdüğü İstanbul Hükümetinin temsilcilerinin hemen serbest bırakılmasını isteyen bir telgraf çektiği, bunun üzerine Meclis’de Kuvayi Seyyareye karşı çıktığı, Batı Cephesi komutanlığı Ethem ve Tevfik Beylerin vatana ihanet suçu işlediklerini öne sürerek teslim olmalarını istediği, fakat mebus Reşit Bey’in de kendilerine katılmasıyla üç kardeş Uşak’ta Yunanlılarla görüştükleri, düzenli ordu İsmet Bey ve Refet Bey’ in (Bele) komutasında 1921 yılı Ocak ayında Kuvayı Seyyare’nin tuttuğu Gediz-Kütahya üstüne yürüdüğü, Çerkez Ethem’in yanındaki kuvvet iyice küçüldüğü, 1.Süvari Grubu Komutanı Binbaşı Derviş Bey, Ethem’in arkadaşı olduğu için Yunanlılara sığınmadan önce silahlarını bırakmasını sağladığı,

KOÇGİRİ İSYANI

Erzincan ve çevresinde 1920 sonlarında eşkıyalık olaylarının arttığı, bu durumu önlemek üzere Zara’dan İmranlı’ya gönderilen süvari alayının varlığı, eşkıyayı rahatsız ettiği için İmranlı bucak müdürü Haydar’ın akrabaları, askeri bölgeden uzaklaştırmak amacıyla burada bir ayaklanma hazırladıkları, bir yandan da, bölgede bağımsız bir Kürt devleti kurulacağı yolunda propaganda yaptıkları, nitekim Yedi aşiret reisi, 8 Nisan 1921′de TBMM’ye gönderdikleri bir mektupla bölgede bir Kürt vilayeti kurulmasını, valiliğe bir kürdün atanmasını istedikleri, ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Nurettin Paşa komutasındaki Merkez Ordusu Koçhisar, Zara, Muş, Ovacık, Kemah, Kangal, Koçgiri bölgesinde geniş bir tarama harekatına giriştiği ve ayaklananlarla, 15 yerde çarpışmak zorunda kaldığı, Mayıs sonunda doğru eşkıya grupları sindirilmiş, bunlardan bir kısmı teslim olmuş, 500 kadar da öldürülmüştür.

KONYA AYAKLANMASI

Kurtuluş savaşı yıllarında baş gösteren ve Konya’nın bir süre isyancıların elinde kalmasına neden olan ayaklanmadır. 1919′daki Bozkır Ayaklanmalarının elebaşlarından olan Delibaş Mehmed Ankara Hükümeti’ni tanımadığını ilan ederek çoğu asker kaçağı 500 kadar silahlı kişiyle Konya’nın Çumra nahiyesini bastığı, nahiye müdürünü tutukladığı, Konya ile haberleşmeyi kestiği, ayaklanma kısa sürede Koçhisar, Karapınar, Karaman, Akşehir ve Alanya’ya kadar yayıldığı, ayaklanmayı haber alan Ankara Hükümeti Dahiliye Vekili Miralay Refet Bey’i (Bele) ayaklanmayı bastırmakla görevlendirdiği, ayaklanmayı bastırmaya gelen Kuvayi Milliye birlikleri kentin kuzeybatısında toplanıp 6 Ekim 1920′de ayaklanmacılar Kuvayi Milliye’nin bulunduğu noktaya doğru saldırdığı, Kuvayi Milliye birlikleri ayaklanmacıları Konya’dan çıkarttığı, Kuvay-ı Milliyenin ayaklanmacıları izlemesi, Kasım 1920 sonlarına kadar sürdüğü, Demirci Mehmed Efe ve Yarbay Osman Bey’e bağlı birliklerin de bastırma harekatına

katılmasıyla ayaklanmacıların gücünün kırıldığı, Demirci Mehmed Efenin bastırma harekatının son noktası olan Isparta’ya girmesiyle 22 Kasım 1920′de Konya ayaklanması tümüyle sona erdiğı,

KUVAY-I İNZİBATİYE (HALİFELİK ORDUSU)

Kuvay-ı Milliye İzmit ve çevresine kadar olan bölgeyi kontrollerinde tutuyordu. Buralarda Kuvay-ı Milliye’nin olması İngilizlerin işine gelmiyordu. Onlar açısından boğazlar tehlikeye düşüyordu. İngilizler her tarafta düzeni ve güvenliği sağlamak için İstanbul Hükümeti’ne Kuvay-ı İnzibatiye adıyla bir ordu kurdurdular. Bu orduyu saraya bağlı paşalar yönetiyordu. Bu ordu her yönüyle Kuvay-ı Milliye birliklerinden üstündü. Gevye’ye saldıran ve halkı kışkırtan Kuvay-ı İnzibatiye’ye karşı Kuvay-ı Milliye birlikleri büyük bir başarı kazandılar. Ali Fuat Paşa’nın orduyu ustaca yönetmesi başarılı olunmasında etkili oldu.

MİLLİ AŞİRET İSYANI

Kurtuluş Savaşı sırasında İngilizler ve Fransızların kışkırtması üzerine Urfa’da Milli Aşiret tarafından çıkarılan ayaklanmadır. Milli Aşiret’in reisi İsmail ile birlikte Halil, Bahur, Abdurrahman ve Mahmut adlı elebaşları, Doğu’da bir Kürdistan Devleti kurmak düşüncesi ile ayaklanmışlardır. Büyük bir kuvvetle harekete geçen asiler, Viranşehir’i aldıktan sonra Karakeçi Aşireti’ne mensup olanları öldürmüşler, fakat daha sonra yapılan çatışmada, büyük çoğunluğu ortadan kaldırılmıştır.

PONTUS İSYANI

Kurtuluş Savaşı sırasında Yunalılar’ın kışkırtması ile Kuzey Anadolu’da Rumlar tarafından çıkarılan ayaklanmadır. 1904 yılında kurulan Pontus Cemiyeti, Anadolu’nun düştüğü kötü durumdan faydalanarak harekete geçmiştir. İtilaf Devletleri’nin Yunanlıları desteklemesinden cesaret alan Rum çeteleri, Anadolu’nun kuzeyinde yaşlı Türkleri öldürmeye; kadın ve çocukları yok etmeye başlamışlardır. Samsun, Merzifon, Tokat, Vezirköprü, Çarşamba, Terme, Ladik ve Amasya yörelerinde Ermeniler’le birleşerek büyük bir vahşet örneği veren Rumlar’a karşı Topal Osman Ağa, Milli Kuvvetlerle birlik olarak harekete geçmiş ve Pontus Cemiyetine ait Rum çetelerini teker teker ortadan kaldırmaya muvaffak olunmuştur, Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan sonra Rumlar’ın hepsi Anadolu’dan sürülmüş ve böylece Pontus Devleti kurma çabaları da söndürülmüştür.

YOZGAT İSYANI

Kurtuluş Savaşı sırasında Hürriyet ve İtilaf Fırkası reisi Çapanoğlu Edip ve Celal tarafından Yozgat ve yöresinde çıkarılan ayaklanmadır. Çapanoğlu Edip ve Celal kardeşlerin kışkırtması ile Yozgat yöresinde, Ankara Hükümeti’ne karşı başlatılan ayaklanma iki ayrı dönemde olmuştur. İlk ayaklanma Yıldızeli’nde Erzurumlu Hüseyin Nazım ve Kara Mustafa’nın elebaşılığında çıkarılmıştır. Milli Kuvvetler bu ayaklanmayı 30 Aralık’ta bastırmaya muvaffak olmuşlardır. İkinci isyan ise Avukat Zileli Ali, Bucak Müdürü Naci ve arkadaşları tarafından çıkarılmıştır. Kısa sürede yaygın bir duruma gelen ayaklanma Yozgat’a da yayılmıştır. Yozgat isyanını bastırmakla görevlendirilen Çerkez Ethem, kuvvetleri ile birlikte Yozgat’a girmiş, elebaşlarından bir çoğunu idam ederek ayaklanmaya son vermiştir.

ZİLE AYAKLANMASI

Kurtuluş Savaşı sırasında, Tokat ve Zile yöresinde patlak veren ayaklanmadır. Yozgat ve Yıldızeli ayaklanmalarından ve Damat Ferid Paşa’nın desteğinden cesaret alan Zileli dava vekili Ali Bey ,görevden alınan eski nahiye müdürü Naci Bey ve İhsan Bey, 30 kadar atlıyla Zile köylerini dolaşarak propaganda yapmaya başladılar. Bu olayın haber alınması üzerine, Ankara hükümeti 3 Haziran 1920′de Zile’ye Süvari Binbaşı Hilmi Bey komutasında bir birlik gönderdiği, bu arada eylemlerine son verenlerinde bağışlanacakları duyurulduğu, Postacı Nazım adında biri Ankara’ya haber göndererek, TBMM Hükümeti’ni tanımadığını bildirdiği, ardından 400 kişilik bir kuvvetle 6 Haziranda Zile’ye saldırdığı, olayların büyümesi üzerine Ankara hükümeti, Tokat’taki 5. Tümen’i de Zile’ye gönderdiği, Cemil Cahit Bey’in komuta ettiği tümen, Zile eşrafının önemli bir bölümünün de ayaklanmacılara katıldığını ve kentteki Jandarma birliklerinin Postacı Nazım’a teslim olduklarını öğrenince kente düzenlemeyi planladıkları saldırıdan vazgeçtikleri, Zile’ye, Sivas’a, Erzurum’dan yeni birlikler gönderildiği, ayaklanma takviye edilmiş 5.Tümen’in yoğun çatışmalardan sonra 12 Haziran’da Zile’ye girmesiyle bastırılmıştır.

Araştırma ve kaynaklar internet sitelerinden yapılan incelemeler neticesinde derlenerek hazırlanmıştır. 28.04.2025

  • BIST 100

    9249,9%-0,61
  • DOLAR

    38,47% -0,03
  • EURO

    43,73% 0,07
  • GRAM ALTIN

    4102,13% -0,07
  • Ç. ALTIN

    6606,04% 0,00
  • Çarşamba 17.5 ° / 2.3 ° Güneşli
  • Perşembe 14.5 ° / 5.9 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Cuma 8.1 ° / 4.8 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı

Kütahya

30.04.2025

  • İMSAK 04:21
  • GÜNEŞ 05:56
  • ÖĞLE 13:02
  • İKİNDİ 16:51
  • AKŞAM 19:59
  • YATSI 21:27